E-Mobiliteye doğru emin adımlar ve belirleyici eylemler

Luciano RizzoGenel Müdür Sandvik Coromant, Meksika

Son yıllarda insanların en çok dikkatini çeken iki konu, halk sağlığı ve çevrenin korunmasıdır. Bu nedenle, elektromobilitenin geliştirilmesi, ülkelerin ulaşmak için çaba gösterdiği global bir hedeftir. İlerleme hızımız farklılık gösterse de bu hedefe mümkün olan en kısa sürede ulaşmaya odaklıyız.
Ozon ve öncülleri, azot oksitler ve uçucu organik bileşiklerin yanı sıra ince parçacıklar (PM2.5) ve solunabilir parçacıklar (PM10) gibi hava kirleticileri, içten yanmalı araçlar nedeniyle önemli miktarlarda çevreye yayılır.
E-mobilitenin temel amacı, insanların ulaşımını kolaylaştırırken zaman tasarrufunun yanı sıra çevresel ve ekonomik maliyetlerde azalma sağlamaktır. Sadece elektrikli mobiliteye değil; ayrıca yaya, bisiklet, scooter ve toplu veya özel ulaşım araçları ile yapılan transferlere de odaklanılır.
E-mobilite ve elektromobilite, hibrit ve elektrikli araçlarda bulunan parça grupları ile ilişkili terimleri ifade eder.
Elektrikli otomobil, elektrikle çalışan bir motorun ürettiği kuvvetle hareket ettirilir. Elektrikli motor, elektrik enerjisini elektromanyetik etkileşimler yoluyla mekanik enerjiye dönüştürmekten sorumludur. Motorun içindeki iletken unsur bir manyetik alana girdiğinde ve elektrik akımı aldığında hareket eder.

Elektrikli motorlar, yanmalı motorlara kıyasla çok sayıda avantaj sunar ve bunların arasında öne çıkanlar şunlardır:

• Atmosfere gaz salınımının olmaması
• Dolaşımda oldukları alanlarda hava kalitesini iyileştirmesi
• Daha sessiz çalışması sayesinde daha az gürültü kirliliği
• Hava kirliliğini azaltarak halk sağlığını desteklemesi
• Küçük boyutta ve hafif ağırlıkta araçlar
• Kolay taşıma
• Elektro gömlekler olarak bilinen çeşitli elektrikli araç şarj istasyonlarında şarj etme imkanı

Aslında, elektrikli ve hibrit araçlarda kullanılan parçaların çoğu hafif (demirden üç kat daha hafif), dayanıklı (neredeyse çelik kadar), sünek (işlemesi kolay) ve korozyona dayanıklı bir malzeme olmasıyla öne çıkan alüminyumdan yapılmıştır; bu özelliklerin tümü, alüminyumu zamanımızın en önemli mühendislik malzemelerinden biri haline getirir.
Meksika'da elde edilen çok önemli başarılar ile artan bir ilerleme söz konusudur. Daha önce de belirtildiği üzere, elektromobilite sadece otomobillerde değil, scooter ve troleybüs, teleferik ve metro gibi farklı seçeneklere sahip toplu taşıma gibi diğer ulaşım sistemlerinde de kullanılabilir.

Dünya nüfusunun büyük bir kısmının anlayışı değişiyor; gün geçtikçe daha fazla sayıda insan, sağlık ve çevrenin geleceği konularında özen göstermek ve katkıda bulunmak istiyor. En son EY Mobilite Lens Tüketici Endeksi'ne göre, yeni bir otomobil satın almayı planlayan insanların yüzde 40'ından fazlası elektrikli bir otomobil seçmeyi düşünüyor.
Buna ek olarak, aynı kaynağa göre, genel endişe seviyelerinde artış görülmekte ve içten yanmalı serinin dışındaki otomobillerin potansiyel alıcılarının yüzde 78'i, COVID-19'un çevre bilinci düzeylerini artırdığını ve daha da önemlisi, endişelerinin daha sürdürülebilir araçlar satın alma niyetlerine yansıdığını belirtmektedir.
McKinsey & Company'ye göre elektrifikasyon, mobilite endüstrisinin dönüşümünde önemli bir rol oynayacak ve değişimin hızı ve kapsamı farklılık gösterse de tüm araç segmentlerinde büyük fırsatlar sunacaktır.
E-Mobilite, elektrikli hücre, hibrit veya hidrojen hücresi tarafından tahrik edilen bir motorun çeşitli tahrik sistemi olanakları sağlaması anlamına gelir ve araçların üç gruba ayrılmasına imkan tanır: Yanma sistemini elektrikli olanla birleştiren hibritler, şarjlı araçlar ve hidrojen hücreleri kullananlar.
Elektrikli mobilitenin hızlı ve yaygın bir şekilde benimsenmesini sağlamak için yeni elektrikli araçların pazara sürülmesi önemli bir ilk adımdır. Elektromobilitenin geliştirilmesi hedefine ulaşmak için tüm mobilite ekosisteminin birlikte çalışması gereklidir.